Sabancı Üniversitesi Karaköy İletişim Merkezi
Katılımcılar:
Yavuz Unat
Emrah Kalemci
Mehmet Özdoğan
Feza Günergun
Atilla Bir
Mehmet Emin Özel
Gündem başlıkları okundu.
Gündem 1
26 Aralık 2008 toplantısı tutanaklarına geçen önerilerin takibi:
Ali Kuşçu mezarı çevre düzenlemesi ve plaket yerleştirilmesi: Feza Günergün, Ali Kuşçu mezarlığına yaptığı ziyaretin ayrıntılarını anlattı ve fotoğrafları gösterdi. Fotoğrafları web sitesinde bulabilirsiniz. Mezarın başına yaya gitmek imkansız. Plaket, dış demirlere asılabilir, fakat mezarın yeri bir klübenin arkasında kalıyor. Daha görünür bir kısma konması gerekir.
Diğer yatan ünlülerle beraber bir levha yapılabilir mi önerisi tartışıldı. Türbeler Müdürlüğü ve Eyüp Belediyesi ile konuşma kararı verildi. Feza Günergün takip etmeye devam edecek.
Takiyüddin Gözlemevi’nin yerinin araştırılması ve plaket yerleştirilmesi: Feza Günergün araştırdı ve izlenimlerini aktardı. Zorla yıkıldığına dair kuvvetli kanıt yok. Çeşitli kaynaklardan değişik bilgiler var ; örnek verirsek : ” Tophane sırtları – Fransız Sarayının yakınında – Venedik Elçisi Gritti sarayının (balyozu) yerine yapıldı (Galata surlarının arkalarında), 1580 Ocak yıkıldı” . III. Murat tahrir (kayıt) defterleri yapılış tarihinde arsa kaydı bulunabilir. Fransız konsolosluğunun yanında 1780 tarihli bir haritada Observatuar olarak resmediliyor.
Daha hassas nasıl bulabiliriz araştırması için Fatin Gökmen’in eserindeki bilgiler kullanılmaya çalışıldı: Takiyüddin eser bölümünde deniz seviyesi yüksekliği 206-1/7 zira olarak belirtiliyor (Mısır Zirası – 90.62m – astronomi aleti ~85 m karşılık geliyor). Sorun dolgu yüzünden kot farkı. Tam olarak hangi rakıma geldiğini kestirmek için Namık Yalçın’a danışılacak.
Ufku en iyi gören yer İstiklal Caddesi olduğu için rasathanenin caddeye yakın olduğu görüşünde birleşildi. Tam yerini bulana kadar Koç Binası ya da Galatasarya Lisesi – Odakule yakınına plaket konup yeri buraya yakın denebilir. Belediye ile anlaşıp yere sembolik bir işaret konabilir?
Feza Hanım’dan tüm buluntuları özetleyen bir paragraf istendi. Bu tutanağın sonunda ayrıntılı bilgi bulunabilir.
Yapı Kredi Bankası – Saat sergisi : Atilla Bir takip etti. Sergi sorumlusu Şengül Hanım, sergi esnasında DAY 2009 yazısı konabileceğini belirtmiş. TAD kanalıyla takip edilmesine karar verildi. Daha sonraki sergilerden bir tanesinin astronomi aletleri – UNESCO ve TAD destekli- olabilir fikri ortaya atıldı.
Tycho Brahe kitabının “tıpkıbasım + yorum” basılmasının iyi olacağı konusunda fikir birliği var.
Tüksek: Mehmet Özdoğan Tüksek’in 28 Şubat ta konseye gireceğini belirtti. TAD’dan Astronomi ile ilgili taşınır taşınmazların standart tanımlar istendi. Bunun için örnek fiş gönderilecek. Mimar ve astronomlardan standartizasyon sağlamak için bir girdi gerekiyor. Bu konuda bir komite kurulması gerekiyor, birkaç yıllık uzun soluklu bir proje olacak.
Çalıştay: Yavuz Unat bu konudaki çalışmalar konusunda bilgi verdi. İlk planı Ahmed Dellal’ın katılımıyla İslam Astronomisi konulu Eylül, Ekim ayında düzenlenecek yarım günlük bir çalıştay. Feza Günergün Sabancı’da ziyaretçi öğretim üyesi olarak çalışan Sonja Brentjiees’in de iyi bir konuşmacı olabileceğini ama Haziran sonunda gideceğini belirtti.
Yarım günlük bilimsel bir çalıştay yerine halka açık, Türklerle ve Türkçe bir seminer olması konusunda fikir birliğine varıldı. Konferans birkaç yerde tekrarlanabilir ve dinleyici potansiyeli olan üniversitelere gezilebilir. Küçük şehirlerde yapılması katılımı arttırabilir.
Yavuz Unat ilgilenecek, Ekim ayında Kastamonu’da olabilir, bir gökyüzü şenliği ile birleşerek.
Yavuz Bey DTCF Bilim tarihi kitaplarının çıktığı yayınevleri listesini iletti, Dünya Astronomi Yılı logosu ve kuşağı için bağlantıya geçilecek.
Yavuz Unat, DTCF’de bir sergi için Ali Alpar’ın DTCF dekanı ile iletişim kurması gerektiğini belirtti.
Gündem 2: Hatıra pulu
PTT iki bul bastıracak astronomi ile ilgili. Bir tanesine DAY 2009 logosu konacak. İkincisi için alternatifler tartışıldı. Takiyüddin’in halkalı aleti zatülhalak minyatürünün uygun olacağı belirtildi. Minyatürün bir kopyası Emrah Kalemci’ye gönderildi. Web sitesine konuldu.
Gündem 3: Bir sonraki toplantı
27 – 28 Mart alternatif bir sonraki toplantı tarihi olarak belirlendi.
21.02.2009’da Sabancı Üniversitesi’den (Karaköy) toplanan Astronomi İhtisas Komitesi’ne F.Günergun’un Ali Kuşçu’nun mezarının durum tesbiti ve Takiyüddin’in rasathanesinin yerini belirleme çalışmaları hakkında aktardığı bilgiler ve bu konudaki taruışmalar
Ali Kuşçu’nun Eyüp Sultan Camii haziresindeki mezarı, Feza Günergun ve mimar Deniz Mazlum ile ziyaret edildi. Mezarın ve çevresinin resmi çekildi. Bu hazire Türbeler Genel Müdürlüğü’nin denetiminde bulunuyor. Ali Kuşçu’nun mezarı çok sayıda mezarın arasında sıkışmış vaziyette ve demir parmaklıkın arkasında yer alıyor. Parmaklıklar kilitli ve hazireye ziyaretçi sokulmuyor. Dolayısıyla halkın Ali Kuşçu’nun mezarının yanına kadar yaklaşması söz konusu değil. Ayrıca mezar, Eyüb el-Ensari Türbesinin arlasında kaldığından, Camii ziyarete gelenler tarafından görülmüyor. Yapılacak tek şey, mezarları ile camii avlusu arasındaki demir parmaklıklar üzerine, hazirede yatan kişiler arasında 15. yüzyılın ünlü astronomunun mezarının bulunduğunu bildiren bir levha koymak olabilir. Levhada Ali Kuşçu hakkında kısa bilgi, mezar taşının ve bir astronomi aletinin çizimi yer alabilir. Prof. Mehmet Özdoğan, hazirede yatan diğer kişilerin adlarını vermeyip yalnızca Ali Kuşçu için bir tabela konmasını sakıncalı buldu ve levhanın orada yaşatılmayacağı görüşünde. Eyüp Sultan’a gelenlerin de ilgisini çekmeyeceğini düşünüyor.
Takiyüddin’in rasathanesinin yerini belirlemek için bugüne kadar rasathane hakkında yapılmış yayınlar tarandı. Birçoğu, rasathanenin Tophane sırtlarında kurulduğunu yazıyor. Bazı kaynaklar “Frenk Sarayı” yakınında olduğu bildiriyor ise bu sarayın bugünkü Fransız Sarayı olup olmadığı kesin değil. 17. yüzyıl başına ait bir kaynak ise İtalyan balyosunun sarayının yakınında diyor ise de bu sarayın yeri de kesin olarak bilinmiyor. Ayrıca o tarihte, bugünkü Fransız sarayının bulunduğu arsa henüz satın alınmamış ama başka yerde bir Frenk sarayı olabilir.
Bu belirsizlikler üzerine, Takiyüddin’in Sidretül-Münteha adlı eserinde verdiği rakım (yükseklik) değerlerinden yola çıkarak yerinin belirlenip belirlenemeyeceği konusuna yöneldik. Takiyüddin rasathanedeki zatüşşubeteyn (iki kollu alet) adlı aletinin tepesinin denizden yüksekliğini 206 1/7 zira-i hakimi olarak veriyor. (Fatin Gökmen’in S. Ünver’in İstanbul Rasathanesi adlı eserinde yer alan notlarından) Bu değer 90,627 metreye karşılık geliyor. Aletin yüksekliği olan 5,275 metre (12 zira-i hakimi) bundan çıkarılırsa. Rasathanenin rakımı 85,382 metre civarında olmalı. Fatin Gökmen ayrıca rasathanenin İstiklal Caddesi üzerinde olması gerektiğini yazıyor: Eğer rasathane caddeden Tophane’ye doğru daha aşağıda ise Batı ufkunu göremeyeceğini bildiriyor.
Yükseklik yöntemiyle yer belirleyebilmek için Beyoğlu bölgesinin yükseklik haritalarına başvurmayı düşündük. Sonra bir GPS aleti ile İstiklal Caddesinin yüksekliklerini ölçmeyi düşündük. İstanbul Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyelerinden Prof.Dr. Namık Yalçın’a danışıldı. Kendisi ?kot farkı’ bilindiğinde haritalar ile belki bu işin halledilebilineceğini bildirdi. Bu kot farkını ( doğal jeolojik yüzey üzerine yapılmış dolgu miktarı) belirlemek oldukça güç. 16.yüzyıl sonunda o bölge doğal halinde olduğu düşünülürse kot farkının önemsiz olduğu düşünülebilir. Prof. Yalçın’a rakım bildirildikten sonra kendisinden gelen bilgiler ışığında karar vermek iyi olacaktır.
Bu yöntemle rasathanenin kesin yeri bulunamaz ise de sembolik olarak ya Galatasaray meydanına veya Nuruziya sokağın başındaki Koç tarafından alınmış olan binanın duvarına veya Odakule girişindeki bir yere bir levha veya bir anı taşı konulabileceği görüşüldü. Eğer bir anı taşı konulacak ise üzerine bir astronomi aleti konulabilir veya çizilebilir. M.Özdoğan, tramvay hattı üzerindeki sembolik bir yere bir işaret konulabileceğini teklif etti. Önümüzdeki günlerde Osmanlı Arşivinde rasathanenin yerini verebilecek evraklara da bakılacak.